Page 139 - Kurumsal Veri Yönetimi ve Analitiği Koordinatörlüğü Hassas Görev Analizi
P. 139

-Endemik  Campanula  Phitosiana  Yıldırım  &  Şentürk  ve  Campanula  Leblebici

        YıldırımTürlerinin  Plantform  Geçici  Daldırma  Biyoreaktör  Sistemleri  ile  Çoğaltım  Olanaklarının
        Araştırılması, TÜBİTAK1002, 2023-Devam ediyor

               -Solanum Linnaeanum Türünün Verticillium Dahliae'ye Karşı Dayanım Mekanizmasında Etkin
        Olan Genlerin RNA Sekans Analizi ile Belirlenmesi, TÜBİTAK1002, 2021-Devam  ediyor

               - Narda (Punica granatum L.) Meyve Çatlama Mekanizması İle İlişkili MikroRNA’ların MiSeq
        Yöntemiyle Belirlenmesi" başlıklı TÜBİTAK–2218 Yurt İçi Doktora Sonrası Araştirma Burs Programı,

        2023-Devam ediyor

               Proje çalışmaları tamamlanmış olup sonuç raporu sunulmuştur. Aşağıda proje ile ilgili özet bilgiler
        verilmiştir.

               Bu proje, 2019-2023 yılları arasında yürütülmüştür. Akdeniz bölgesinde doğal koşullarda yayılım
        gösteren 86 badem ve 29 kayısı genotipleri seçilmiş ve aşılama ve doku kültürü yöntemleriyle çoğaltılarak

        biyotik  (Monilia)  ve  abiyotik  (kuraklık  ve  kireç)  stres  koşullarına  tolerant/dayanıklılık  durumları
        denemelerle saptanmıştır.  Benzer şekilde şeftalilerde Stark Red Gold (N) X Üstün (Ş) ile Venüs (N) X Üstün

        (Ş) kombinasyonlarından elde edilen 100 adet çeşit adayı melez bireyleri ile turunçgillerde 96 adet Sunki

        mandarin  X  Rubidoux  trifoliate  portakal  anaç  hibrit  popülasyonu  çoğaltılmaya  çalışılmış  ancak,
        turunçgillerde  sadece  12  melez  anaç  birey  doku  kültürü  yoluyla  çoğaltılarak  stres  denemelerinde

        kullanılmıştır.

               Biyotik stres çalışmalarında badem genotipleri lezyon uzunluklarına göre 47-2, 48-4, Hacı Alibey
        (48-5), Dokuzoğuz, 7-21, 7-22, 48-9 Monilinia’ya çok dayanıklı grupta yer almıştır. Kayısı genotipleri

        genel olarak M. laxa etmenine karşı tolerant olarak bulunmuş, Alata, N-K-57, N-K-95, N-K-98 ve İtalyan
        en düşük nekroz uzunluklarını göstererek en dayanıklı kayısı genotipleri olarak saptanmıştır, Şeftali melez

        genotipleri Monilia’ya karşı farklı reaksiyonlar gösterirken RÜ-109 en düşük nekroz uzunluğu göstererek
        en dayanıklı genotip olarak saptanmıştır. Turunçgil melez genotiplerinde SxR13, SxR14, SxR32, SxR46 ve

        SxR51  turunçgil  melez  genotipleri  P.  citrophthora’ya  karşı  dayanıklı  bulunmuştur.  Abiyotik  stres

        çalışmalarında,  kuraklık  ve  kirece  dayanıklılık  denemeleri  tüm  türlerin  çoğaltılabilen  genotiplerinde
        yürütülmüş ve genel olarak tüm türlerde %50 ve %40 kısıtlı sulamanın gövde çapı, bitki boyu ve yaprak

        sayısını azalttığı; SPAD ve PSII değerleri üzerine olumsuz etki yaptığı belirlenmiştir. Öte yandan fotosentez
        etkinliği parametrelerinden PN, E ve gS değerlerinin de kısıtlı sulamayla düştüğü saptanmıştır. Demir

        stresinin  genel  olarak,  %50  ve  %40  kısıtlı  sulanan  bitkilerde  gövde  çapı  ve  boyunu  azalttığı  veya
        etkilemediği; buna karşın yaprak sayısını azalttığı; SPAD ve PSII değerlerini de düşürdüğü belirlenmiştir.

        Badem ve kayısı genotiplerinde yürütülen moleküler karakterizasyon çalışmalarında, on sekiz SSR primeri

        ile polimorfizm durumları belirlenmiştir. Şeftali ve turunçgil melez genotiplerinde yürütülen ilişkilendirme
        haritalarında,  48  RÜ  (‘Stark  Red  Gold’  X  ‘Üstün’)  hibridi  and  48  VÜ  (‘Venüs’  X  ‘Üstün’)  hibridi

                                                          74
   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143   144